Topkapı Sarayı Divan Meydanı

Editor: Rasim Terzi (Sat, Nov 20, 2021 1:12 PM)

Topkapı Sarayının ikinci Avlusu

Topkapı Sarayı Divan Meydanı

Topkapı Sarayında Bab-ı hümayüm denilen kapıdan geçildikten sonra Alay meydanı gelirsiniz. Çınar Ağaçların arasında yaklaşık 5 dakiikalık keyifli bir yürüyüşten sonra Topkapı Sarayının İkinci Kapısı olan Bab-ı Selam varırsınız. Topkapı sarayının Divan Meydanına bu kapıdan geçerek ulaşılabilmektedir. Ama bu kapıdan herkes elini kolunu sallayarak geçmezdi. Osmanlı döneminde bu kapıdan geçiş için bazı kuralları bulunmaktaydı. Örneğin Bu kapıdan sadece Sultan Atıyla geçebilmekteydi. Bazı durumlarda Valide Sultanda bu kapıdan tahteveranla geçebilmekteydi. Bu kişilerin dışında Bab-ı Selam kapısından herkes yürüyerek geçebilmekteydi. Ve bu kapıdan geçmek için özel izinleriniz olması gerekmekteydi. Günümüzde Öyle bir izni gerek yoktur. sadece Müze Bileti almanız veya Müze kartı sahibi olmanız yeterlidir.

Topkapı Sarayı Rehberli Tur

Bab-I Selam

Topkapı sarayı'nın ikinci Kapısı olan Bab-ı Selam Kelime anlamı olarak Selamlaşma Kapısı anlamına gelmektedir. Bu Kapı, Gerçekten Avrupada bulunan Ortaçağ Şato Kapılarına benzemektedir. Kapının bu güzelliği nedeniyle Bu kapının önünde binlerce Turistin fotograf çektiğini göreceksiniz. iki burçtan oluşmuş olan bu kapı, ayrıca kale gibi görünmektdir. Bu kapının üzerinde Arapça olarak Kelime-i Tehvid "Allahtan İlah yoktur.Hz Muhamed, onun elçisidir" yazmaktadır. Kelime-i Tehvidin hemen altında sağda ve Solda , Bu kapıya restorasyon yaptırmış olan Sultan İkinci Mahmut ve Sultan Üçüncü Mustafa'nın Tuğraları ve Kitabeleri bulunmaktadır. Bu kapı ayrıca İbret taşı görevide bulunmaktaydı. İdam ile cezalandıralan Devlet Adamları naaşları, Bu kapıda sergilenmiştir. o nedenle bu kapının hemen önündeki Çeşme , Cellat Çeşmesi olarak isimlendirilmiştir. Bu kapıdan geçerken tavanına bakmanızı tavsiye ederim Harika Tavan süslemelrini göreceksiniz. Ama Bilet işlemleri nedeniyle Bu güzellik genelde gözden kaçmaktadır.

Divan Meydanı

Topkapı Sarayını Alay meydanında bulunan çınarların aksine Divan Meydanında Selvi ağaçları ile süslenmiştir. bu selvi ağaçların arasında üç yol bulunmaktadır. soldaki yol Divan-ı Hümayum ve Harem'e, ortadaki yol,Sarayın üçüncü Kapısı Bab-ı Sade'ye , Sağdaki yol ise Matbaa ismi verilen Topkapı Sarayının Mutfaklarına doğru gitmektedir.

Has Ahırlar

Divan Meydanın en Sol kısmında Topkapı sarayının Has ahırları bulunmaktadır. Türkler için önemli olan üç şey bildiğiniz gibi At Avrat ve (Silah) Pusattır. Türkler, bu üçünü hiç bir zaman paylaşmazlar ve onlar için evlerinde özel yerleri vardır. Topkapı sarayında da Ahırlar için bu nedenle genişce bir alan kullanılmıştır. bu alanda Sultanın ve Ailesine ait yaklaşık 200 civarında at bakılmaktaydı. Her iki ata bir seyis baktığını düşünürsek en az yüz kişinin yaşayabileceği yurtlarda Has ahırlarda bulunmaktaydı. Tabi Sultanın Atları için Kullanılan alan sadece burası sınırlı değildi. Kagırdada ve Vefada da Sultanın atları için ahırlar bulunmaktaydı. Günümüzde ziyarete kapalı olan has ahırları, bazen sergi alanı olarak kullanılmaktadır. Burada Sultan Birinci Mahmut Döneminde Darussaade Ağası Beşir Ağanın yaptırmış olduğu camii bulunmaktadır. Has Ahırların yanında bulunan kapının ismi Meyyid (ölüm ) Kapısıdır. Sarayda vefat eden personeller, bu kapıdan dışarı çıkarılırdı.

Divan-ı Hümayun ve Adalet Kulesi

Divan-ı Hümayun genelde haftada üç gün toplanırdı. Bu günler, pazartesi , çarşamba ve cuma günleriydi. Bir dönem bu divan toplantıları haftada iki güne indirilmiş olsa da Karloşça antlaşmasından sonra tekrar üç güne çıkarıldı. Ayrıca gerek görülürse Sadrazam, kendi konağında da Divan-ı Hümayüm toplantıları organize etmekteydi.Osmanlı Sultanı, Divan toplantılarını kafes arkasından izlemesi geleneği bulunmaktaydı. bunun nedeni, Fatih sultan Mehmet döneminde divan toplantıları katılan bir şahsın "Padişah hanginizdir? Arzım var " diye bir soru sorması nedeniyledir. Çünkü böyle bir şahsın, belki padişah'a saldırı düzenlenebileceği düşüncesi nedeniyle Osmanlı Padişahı, divan toplantılarını Kafes arkasından izlemesi geleneği başlamıştır. Ayrıca bu Sistem sayesin Divan toplantısına katılan Herkes , Padişahın psikolojik baskısı olmadan hür şekilde düşüncelerini dile getirmesi sağlanmıştır. Divan toplantısında alınan kararlar, padişah'a arz odasında sunulmaktaydı. Eğer kafes arkasındaki padişah, bu divanı izlemişse, kendine sunulan kararları aynı olup olmadığını kontrol edebilmekteydi. Bu şekilde bir kontrol makinizması oluşturulmuştu. Divan toplantılarına Sadrazam ve vezirleri dışında Şehül islam ve Anadolu ve Rumeli Kazaskerleri de katılmaktaydı. Bazı durumlarda Patrik de Divan Toplantılarına katılmıştır.

Haftanın diğer günleri ise bu yapı, Günümüzdeki Anayasa Mahkemesi gibi ülkede çözüme kavuşamamış olan Adalet ile ilgili sorunları çözüme bulunmaya çalışılırdı. Bir örnek vermek gerekirse Kanuni Sultan Süleyman döneminde yaşayan Mola Kabız isimli bir kişi, Hz İsa'nın Hz Muhammed'den daha önemli olduğunu savunmaktaydı. Bu görüşleri nedeniyle bir çok insan, ondan şikayetçi olmaya başladı. Bu soruna çare olarak Divanda Molla Kabızdan savunması ele alındı. Bu nedenle Bu yapının üzerinde Adalet Kulesi bulunmaktadır. Ve Bu adalet Kulesi, Sarayın en Yüksek noktasıdır. ve Topkapı Sarayının Adalet Kulesi, İstanbul boğazından görülebilmektedir.

Sat, Nov 20, 2021 1:12 PM

Comments (Total 0)