tags: Süleymaniye

Süleymaniye Camii Hakkında bilgiler

İstanbul Tarihi yarımadada eski istanbul görüntüsünü hissedebileceğiniz yer 

Süleymaniye Camii Hakkında bilgiler

Süleymaniye Camii

İstanbul tarih yarımadasında her tepesinde bir osmanlı Sultanın Camisii vardır. Ama Bize göre, İstanbul en hakim yerine yapılmış olanı ve İstanbul'a boğaz tarafından gelenleri karşılayan en önemli yapı, Süleymaniye Camiisidir. Galata köprüsünde hatıra fotografı çektiren turistler , Süleymaniye siluetini  fotograflarına eklerler. 4 tane minaresi ve 10 tane şerefesi bulunmaktadır. Bu rakamlar, Kanuni Sultan süleymanın İstanbul'un fethinden sonra 4. Sultan olduğunu ve Osman Sultan sıralamasında 10. Sultan olduğunun göstergesidir. Süleymaniye ile ilgili söylentiler çoktur. Mesela Bu camiinin yapımı çok uzun sürdüğü için İran Kralı, Kanuni sultan süleyman'a bir sandık dolusu altın göndermiştir. Kanuni Sultan Süleyman'a "Eğer paran yoksa al sana para vereyim de camiini bitir" manasında olan bu mesaja cevap olarak kanuni Sultan Süleyman, bu altınları, caminin harcını karıştırdığı söylenir. Diğer birsöylenti ise içerisinde gizli bir haç simgesi olan bir mermer, Vatikan tarafından caminin inşaatında kullanılması için gönderilmiştir. Bu gizli haç farkedilince bu hacı, Süleymaniye Camiisinin giriş kapısına konulmuştur. Süleymaniye Camiine gelen geçen herkes bu haca basarak içeriye girmektedir. 

Detaylar için Kanuni Sultan Süleyman 

Süleymaniye Camiisinin yapılacağı yeri seçerken helal toprak olması için  Eski Osmanlı Sarayının bahçesi tercih edilmiştir. Mimar Sinan, burayı tercih ederken de yüzlerce küçük baş hayvan kesilmesi ve etleri, istanbul'un farklı noktalarına konulması talimatı vermiştir.  Süleymaniye Camisinin olduğu yerdeki etler en az çürüme olduğu için Mimar Sinan, bu bölgeyi tercih etmiştir. Mimar Sinan, Süleymaniye camisi boyu kadar temel kazılması ile işe başlanmıştır. temel inşaası bittikten sonra temelin sağlamlaşması için Mimar Sinan, bir süre ortalık kaybolmuştur. Temel sağlamlaşınca Camiinin inşaasına devam edilmiştir.

Camii inşaasında bir çok söylenen hikayeler vardır. Bunlardan biri; Kanuni Sultan Süleyman tebdil kıyafet, camiinin inşaasını denetlemeye gelmiştir. Bu sırada Mimar Sinanın caminin ortasında nargile içerek keyif yaptığını görmüş. bu durum gereği Mimar Sinan'a iyi bir fırça atmıştır. Mimar Sinan Nargile içerken çıkan sesin Caminin her tarafına yayılığ yayılmadığını kontrol ettiğini söylemesi üzerine Kanuni Sultan Süleyman, Camiinin ne zaman biticeğini sormuş. Mimar Sinan ise iki ay içerisinde camiinin hazır olacağını söylemiştir. Normalinde iki aylık sürede bitmesine imkan yok iken Geceli gündüzlü çalışma ile Süleymaniye camiini yetiştirmiştir. Hatta kalem işlerini yapan usta hattat Ahmet karahisari, kör olmuştur. Diğer bir hikaye ise caminin yapılışını izleyen bir çocuk, Mimar Sinan'a minarenin eğik olduğunu söylemiş. Mimar Sinan da bir kaç işçiyi toplayarak halatla minareyi çektirmiş ve çocuğa sormuş; "düzeldi mi?" çocuk ta "düzeldi "diye cevap vermiş. Bu yaptıklarını anlamayan işçiler, Mimar Sinan'a sormuş. Usta Minare eğik değildi ki niye halatla çektik? Mimar Sinan da "çocuğu ikna etmek lazımdı. yoksa bütün şehre minare eğik diye haber edecekti." diye cevap vermiş (not : bu hikayenin Selimiye camii için söylendiği rivayet eden kaynaklarda vardır)

Süleymaniye Türbesi 

Süleymaniye Türbe bölümü, Osman Mezar taşlarının en güzellerini görebileceğiniz bir yerdir. Mesela evlenmeden ölen bir hanım için yapılan mezar taşı, Gelinlik deseni ile süslenmiştir. Ayrıca bu mezarda kırık gül desene  yapılmıştır. Mezar taşlarında çiçek desenleri mezarda meştun olan kadının dünya'ya getirmiş olduğu çocukları göstermektedir. evlenmeden ölen bu kadının çocuğu olamadığından gül dalından kırılmış şekilde gösterilir. Süleymaniye Türbesinde Kanuni Sultan Süleyman ve Hürrem Sultanın türbeleri ayrıdır. Çünkü Hürrem Sultan, kanuni Sultan Süleyman'dan önce vefat ettiği için mezar türbeleri ayrı ayrı yapılmıştır. Kanun Sultan Süleyan Türbesi, Sultanın Zigetvarda vefat ettikten sonra naaşı  gizlice Belgradda getirilir. Oğlu Sultan Sarı Selim tahta oturduktan Kanuni Sultan Süleymanın ölümü halka belgradda duyurulur. Daha Sonra naaşı belgraddan süleymaniye camini getirilir. ilk önce çadır şekilde bir türbe yapılır. Sultanın naaşı ve şehülislam onaylı  almış olduğu kararların bir kopyalarıyla birlikte mezara gömülür. Çünkü Kanuni Sultan Süleyman, ahirette bir konuda yargılanırken bu kararlara ihtiyacım olabilir onları da benle beraber gömün vasiyet etmiştir. Sultan Sarı Selim'in talimatıyla kanuni Sultan Süleymanın türbesinin inşaatında Ayasofya'da bizans dönemindeki Synod meclisi kararlarının yazıldığı tabletler kullanılmıştır. Ayrıca Kanuni Sultan Süleymanın türbesinin giriş kapısının üstünde hacer-ü esved taşı bulunmaktadır. Kanuni Süleymanın Türbesinin içerisinde Kanuni Sultan Süleyman, Kızı Mihrimah Sultan, Sultan ikinci Süleyman, Sultan İkinci Ahmet,Sultan İkinci Süleymanın annesi Saliha Dilaşûp Valide Sultan, Sultan ilinci Ahmedin kızı Asiye Sultan ve Sultan İkinci Ahmedin eşi Rabia Sultan meşdundur. Hürrem Sultan Türbesinde ise Hürrem Sultan, Sultan İkinci Selim oğlu Şehzade Mehmet, Kanuni Sultan Süleymanın kız Kardeşi Hatice Sultanın kızı Hanım Sultan meşdundur. 

Süleymaniye Camisi çevresindeki Medreseler 

Süleymaniye Camisinin etrafı  medreseler ile çevrelenmiştir.  Bu medreselere, Evel(bir ), Sani (iki), Salis (Üç), ve Rabi (Dört) diye isimler verilmiştir. Süleymaniye Medreslerinden önce Fatih Sultan Mehmet tarafından inşaa edilmiş olan Ayasofya Medresesi ve Sahn-ı Seman medreseleri, İstanbul'da ilim kurumları olarak önemliydiler. Süleymaniye Medreselerin inşaatı ile Osmanlıda Eğitim hayatı, çağ atlamış oldu.  1927 yılında Tekke Zaviyelerin kapatılması ile kanunu,  Süleymaniye medreselerin bir bölümü,  Kuru Fasulye restoranları olarak  işlev göstermeye başladı. Bu kurufasulyecilerin hemen arkasında ise bulunan Süleymaniye Kütüphanesinde 70.000 yazma eser,120.000 basma eser, ve içerisinde Tıpın babası olan İbn-i Sina nın kitapları da olan 18.000 adet kitap bulunmaktadır.

Süleymaniye Hamamı 

Süleymaniye Hamamı, İstanbul'da diğer hamamlardan farklı olarak  kadın ve erkek bir arada  girip yıkanabildiği tek hamamdır. Dökmeci esnafının yanında yapılan bir hamam olduğu için bu hamama, dökmeci hamamı ismide verilmektedir. Mimar Sinan evi de bu hamam'a çok yakın bir yerdeymiş. Bu nedenle Mimar Sinan'ın sürekli kullandığı hamam olarak bilinir. 

Süleymaniyede kuru fasulye ve bal kabağı tatlısı

Türk Mutfağın en Güzel üçlüsü, Kuru Fasulye , Pilav ve Turşudur. Bunu en iyi tadabileceğiniz yer ise , Süleymaniyedir. Ama Yukarıda bahsettiğimiz gibi bu restoranlar, eski medreselerden dönüştürülmüş restoranlar olduğu için bu restoranlarda, tuvalet bulunmamaktadır. Süleymaniye camisinin yanındaki  bulunan İstanbul Üniversite öğrencilerin, öğlen yemeğinde en çok rağbet ettikleri restoranlar, bunlardır.  Ayrıca Bu restoranlarda Adapazarı balkabağından yapılmış tatlıları da meşhurdur. 

Süleymaniye Ağa Kapısı 

Bügun İstanbul Müftülüğü olarak kullanılan Kullanılan bina , Osmanlı döneminde Yeniçeri Ağasının yaşadığı konağın olduğu yerdir. Bu nedenle Süleymaniyenin bu tarafına Ağa Kapısı ismi verilmiştir.  Sultan İkinci Mahmut, yeniçerileri ortadan kaldırınca Sultan İkinci Mahmud'un emri ile Bu bölge, Şeyhül İslama Tahsis edilmiştir. Ayrıca bu  bölgede olan Ağa Kapısı kafeteryasının muazzam Boğaz manzarası eşliğinde osmanlı çayları veya Osmanlı Şerbetlerini tadabilirsiniz.  

Süleymaniye Tabhanesi 

İstanbul Müftülüğün karşısındaki bulunan yapı, Düşkünler evi ve Bakım evi olarak kullanılmıştır. Osmanlı döneminde Zayıf, Hasta, Bakıma Muhtaç olan kimsesiz kişiler, bir süreliğine, tabhanelerde ücretsiz konaklayıp  ve  ücretsiz şekilde bakılmaktaydılar. Süleymaniye Tabhanesi bir süreliğine Turk ve İslam eserleri müzesi olarak kullanılmıştır.

Mimar Sinan ve Türbesi

Süleymaniyenin inşaasında büyük emekleri olan mimar sinan vefat ettiğinde bir ressamın tabloya imzasını attığı gibi Süleymaniyenin bir köşesine türbesi yapılmıştır. Mimar Sinanın Turbesi planına kuşbakışı bakıldığı Mimar Sinan eserlerini yaratırken en çok kullandığı alet olan pergel şekli verilmiştir. 1930 yıllarında türklük tartışmaları nedeniyle Mimar Sinanın, Ermeni mi Türk mü olduğunu anlamak için kafatası turbeden çıkarılmıştır. Daha sonrada bu çalışmalar sırasında mimar sinan kafatası kaybolmuştur. bu nedenle mimar sinan türbesi, naaşı başsız olarak durmaktadır. 

Hilye-i Şerif Müzesi 

Süleymaniye camini 5 dakikelık yüreme mesafesinde bulunan Hilye-i Şerif müzesinde Osmanlı tarihi boyunca kullanılmış olan tarihi tesbihleri ve Hz muhammedin kızının isteği üzerine yapılmaya başlanmış olan Hz Muhammedin görünümünü ve vasıflarını anlatan levhalar sergilenmektedir 

Wed, Oct 26, 2022 3:45 PM

Comments (Total 0)